Moda tasarımcısı Zeynep Tosun ve annesi Günseli Coşkuner’in yaz aylarını geçirdikleri Gölköy evi yaratıcı, sıcakkanlı ve minimal tarzıyla bölgenin karakteristik yaşam alanlarından kolayca ayrışıyor. Her köşeden ilgi çekici ve artizan bir fikir, obje veya sanat çalışması çıkabilir ama içlerinden hiç kuşkusuz en güzeli, doyumsuz günbatımı.
BAHÇE Bahçedeki renkli kapı Milas’tan alınmış, Günseli Coşkuner tarafından boyanmış. Haç Kos’tan seçilmiş. Tik koltuklar Mudo Concept’ten, minderler özel dikim. Ikea’dan alınmış hasır puf aynı zamanda sehpa olarak da kullanılıyor. Arka plandaki tekerlekli servis arabası yine Ikea’dan. Hasır tepsi içinde bir Atatürk kupası görülüyor.
Gölköy’de ziyaret ettiğimiz site çok yeni sayılmaz. Günseli Coşkuner bu evi 30 sene önce almış. ‘Zeynep daha bebekti biz bu eve sahip olduğumuzda. Hatta kura sistemiyle edindik diyebilirim. Zeynep’in şansıyla bu önü açık ev bizim oldu. Site oldukça korunaklı ve bol ağaçlı. Bizim gibi daha ilk taşların konduğu zamandan beri yaşayan komşularımız var’ diye anlatmaya başlıyor anne Coşkuner ve ‘Evimizin kullanım alanı 180 m2 ve üç katlı. Özel bahçemiz var. Giriş kat salon, yemek bölümü, mutfak, balkon ve misafir tuvaletinden; üst kat iki yatak odası ve ortak banyodan oluşuyor. En alttaki zemin kat ise açık sistem salon, yatak odası ve kitchenette şeklinde planlandı. Bu katın girişi ayrı, ana evle içten bir bağlantısı yok. Bu da misafir ağırlamak için son derece ideal ve konforlu oluyor. Burası tipik bir Bodrum evi. Son tadilatı Zeynep’in babası mimar Çetin Tosun gerçekleştirdi. Evin her yerinde senelerin anıları var’ diye ekliyor.
SALON L kanepe Mudo Concept’ten alınmış, cam orta sehpa ve minik sehpa B&B Italia’dan seçilmiş. Renkli Marimekko yastıkları Günseli Coşkuner’in bir arkadaşı Finlandiya Turku’dan hediye getirmiş. Hasır halı Ikea’dan alınmış. Kanepe üstü şapka Türkbükü pazarından, örgü örtü Mudo Concept’ten. Balkona açılan kapıların sağ ve solundaki tefler Kos’tan alınmış ve sprey boya ile boyanmışlar. Kanepenin arkasındaki beyaz tablo Günseli Coşkuner’e ait bir çalışma. Tv üstü beyaz tablolar özellikle boş asılmış ve salonda ferahlık elde edilmiş. Şömine Koçtaş’tan seçilmiş, merdivende duran küçük kırmızı tablo ise Günseli Çoşkuner’e ait.
Zeynep Tosun üç yaşından beri bu eve gelip gittiğini, burada büyüdüğünü dile getiriyor. ‘Evi kuradan ben çektim. İlk geldiğimde Amazonlar’a benziyordu. Ne Gölköy’de ne de Türkbükü’nde hiçbir şey yoktu. Şimdi her yaz, çeşitli tarihlerde gidiyorum. Kışın da gittiğim zamanlar oluyor. Bodrum çok yönlü yapısıyla benim parti karakterimi bulduğum bir yer. Oldukça eğlenceli ve bir o kadar da bohem. Hem çılgın tatil yapabiliyor hem de kafa dinleyebiliyorum. İstediğim zaman eğleneceğim, istediğim zaman da dinleneceğim bir yerde evim olduğu için çok şanslıyım. Bu yüzden Bodrum’u çok seviyorum’ diye söze giriyor Zeynep Tosun.
YEMEK BÖLÜMÜ Yemek grubu B&B Italia imzası taşıyor. Füme rengi parça halı Ikea’dan alınmış. Bahçedeki pempe begonviller masayı süslemekte. Duvara monte mumluklar Günseli Coşkuner tarafından özel tasarlanıp yaptırılmış. Sol taraftaki dilek ağacına eve gelen arkadaşları dileklerini asıyor, bu fikir Coşkuner – Tosun ikilisine ait. Ağacın altında zeminde duran gemi Gümüşlük’teki Limon’dan alınmış. Aynı zamanda tavan aydınlatması olan pervane Koçtaş’tan.
KORİDOR Bu ara alan mutfak girişine devam ediyor; eski bir Milas kapısı bu köşenin demirbaşı. Kapıyı Günseli Coşkuner boyamış. Renkli şapka son Fas seyahatinde alınmış. Kapıya asılı elbise ise yine Fas’tan. Zemindeki ponza taşı heykeli Farilya Çiftliği yolu üzerindeki bir sanatçı atölyesinden alınmış. Merdiven galerisindeki tabloyu Günseli Coşkuner, kızı Zeynep Tosun’un ilk çizimlerinden esinlenerek hazırlamış.
YATAK ODASI Tempur’dan seçilen yatağı Marimekko yastıklar tamamlıyor. Metal sarkıt avize Ankara’da bir atölyeden alınmış. Pencereye asılı elbise Fas’tan seçilmiş. Tik koltuk Mudo Concept’ten. Zemindeki Pinata’yı Picante’nin sahipleri Ebru – Hakan Arat kardeşler hediye etmiş ev sahiplerine. Duvardaki halatlı tablo ışıklandırılarak gece lambası olarak da kullanılıyor, tasarımı Günseli Coşkuner’e ait.
Evin dekorasyonunu anne – kız beraber gerçekleştirmiş. ‘Annem senelerdir tekstilin içinde, yaratıcılığı oldukça yüksek birisidir. Evimizde modern ve rahat mobilyalara yer verirken duvarlara annemin yaptığı tabloları astık. Evin içini bembeyaz yapmaktansa bazı duvarlarda gri rengi kullandık. Salonda ikili bir kanepe varken daha geniş bir L kanepeyle değiştirdik. Şeffaflığın vereceği genişlik hissinden yararlanmak adına orta sehpayı cam tercih ettik’ diyor Tosun. ‘Pencere üstlerine monte edilen rustiklere kumaş atarak perdeleri ayarladık. Salonda kahverengi, yatak odalarında ise füme rengi kumaşlar kullandık. Evin genel zemini seramik kaplı, merdivenlere ise ahşap parke döşendi. Modern kurguladığımız evimize parkeler sıcaklık kattı. Bu yıl ilkbaharda Zeynep ile Fas’a gittik ve çok keyif aldık. Etkilenmedik dersek yalan olur. Fas’ı biraz olsun yanımızda getirdik. Kaftanlarımız ve şapkalarımızla Fas havasını evimize dahil ettik. Seyahatler bizi besleyen kaçamaklardır. Zeynep’in seyahatlerinden topladığı haçlar da evimizde yer alıyor. Sanat ise şüphesiz hayatımızda önemli bir yere sahip. Sanatsız ev ruhunu bulumaz’ diyor Coşkuner.
BALKON Sandalyeler ve çiçek sepetleri Mudo Concept’ten alınmış. Salıncağı Coşkuner ve Tosun ikilisi beraber yapmış.
Bu yıl bahçeye ağırlık veren anne – kız, yeni bir düzenlemeye gitmiş. ‘Yaz – kış kullanılabilen bir jakuzi yaptırdık. O kadar keyifli ki denize gitmeden burada saatlerce vakit geçirebiliyoruz’ diyor Coşkuner ve birlikte Gölköy günbatımını izliyoruz.
YAPIM RANA KORGÜL ZEYNEP TOSUN – GÜNSELİ COŞKUNER FOTOĞRAFLARI CENGİZ DİKBAŞ MEKAN FOTOĞRAFLARI KADİR AŞNAZ