Taş evler hem doğal yaşama olan özlemimizin her geçen gün artması, hem de özgün bir yaşam stilini işaret etmesi bakımından hepimizin hayali. Hangimizin aklından her şeyi bırakıp güneyde bir taş eve yerleşmek, organik ürünler yetiştirdiğimiz bahçeden topladığımız meyve ve sebzelerle hayatımızı sürdürmek geçmiyor ki? Biz de bir yaşam tarzı olarak taş evleri inceledik, taş ev satın alma yolunda gidenler için alışveriş yaptık!
Taş evlerin geçmişi aslında çok eski tarihlere dayanıyor. Pek çok kültür, kendinden geriye uzun ömürlü ve dayanıklı bir malzeme olduğu için taş işçiliğiyle yarattıklarını miras bırakmış. Bu kadar verimli, yerel, sağlıklı, dayanıklı ve yararlı bir malzemenin atalarımız tarafından değerlendirilmesi hiç şaşırtıcı değil. Asıl çok şaşırtıcı olan ise günümüz yaşam alanlarında artık pek tercih edilmiyor olması!
Alaçatı’da üç katlı, 180 m2 lik yaşam alanına ve keyifli bir bahçeye sahip bu evin dekorasyonu Mihriban Demirkut imzasını taşıyor.
Taş ev cenneti: Alaçatı
Son yıllarda Alaçatı’nın hızla artmakta olan yazlık nüfusuna paralel olarak konut piyasası dinamikleri de değişti. Aslında lavanta ve sakız kokan sokaklara sahip Alaçatı’nın bugün bu güzelliğe sahip olmasını sağlayan, geleneksel dokuya aykırı unsurlar içeren yeni binalar yapmanın yasak olması. 1850’li yıllarda iş gücü için bölgeye getirilen Rum göçmenleri, Balkan Savaşı döneminde Arnavut ve Boşnak kökenli vatandaşların Alaçatı’ya yerleşmesi ve ardından gelen mübadele ile bölge adeta bir Rum köyü haline gelmiş. Bu nedenle Rum mimarisinin etkisinde kalan Alaçatı’da evler, yöreye özgü taşlardan, daha çok cumbalı ve iki katlı olarak inşa edilmiş. Bugün sayısı 1300’ü bulan taş evlerin yer aldığı Alaçatı’da evlerin en genci neredeyse 100 yaşında…
Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, Türk ve Rum kültürünün izlerini buluşturan mimarisiyle Alaçatı’da, Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık projesi ve Mihriban Demirkut imzalı dekorasyonuyla hayata geçen bu ev, eklektik stilin kodlarını modern bir sesle fısıldıyor.
Günümüzde doğal yaşama dönme arzusu en büyük tutkulardan biri… Sağlıklı malzemeleri ve şıklığı ile bu yaşam tarzının en güzel örneklerine ise yine taş evlerde rastlanmakta.
Provence bölgesi
Akdeniz kıyıları, Rhone Nehri ve Alp Dağları’nın etekleri arasında uzanan Fransa’nın Provence bölgesinin yaşam tarzı; doğal, keyifli, kendine özgü ve hayalperest tavrıyla karşı konulmaz bir çekiciliğe sahip. Mistral rüzgarlarıyla yıl boyu yıkanan Provence, taş evleri ve bu evlerde yaşamı kolaylaştıran Provence dekorasyon anlayışıyla kalbimizi fethediyor. Cezanne, Braque, Dufy, Derain, Marquet gibi pek çok tanınmış ressama ilham kaynağı olmuş bu düşler bölgesi; butik otelleri, katedralleri, lavanta tarlalarıyla sadece dekorasyona ilham vermekle kalmıyor, seyahat tutkunlarının da ilk durakları arasındaki yerini alıyor.
YAPIM MERVE ÖZTÜRK