Beyaz odaklı ve konformist İskandinav yaşamı…
Marianne Phillipsen, Kopenhag’daki açık plan evinde yaratıcı ruhunu, lezzete olan bağlılığını ve zengin yaşam kültürünü sergiliyor. İskandinav bölgesinin beyaz odaklı, rahatlık üzerine kurgulanmış, bohem detaylarla tamamlanan hümanist ve doğacı evlerinin en sıcak örneklerinden biri olarak izlemeye değer!
SALON – ŞÖMİNE BÖLÜMÜ Dikey şömine evin en önemli ısınma kaynaklarından. Yılbaşı süslemeleriyle çekici bir görünüm kazanmış. Önündeki sepette, çam dalları ve kozalaklar ile hoş bir dekor yaratılmış.
SALON – OTURMA BÖLÜMÜ Svendsen Møbler’den seçilen kanepe, geniş yaşam alanının köşesinde yerini almış ve beyaz kılıfla giydirilmiş, üzerinde fotoğrafçı Linda Suhr tarafından çekilen bir fotoğraf çalışması yer alıyor. Fransız şamdan Kopenhag’da Bohemian Interior on Gothersgade adlı mağazadan. Şamdan kenarındaki çam dalları ve kare orta sehpanın varak yüzeyi yılbaşı ruhunu yansıtıyor.
Ev sahibi Marianne Phillipsen’in mesleği; yaratıcı yaşam alanları, unutulmaz deneyimler ve mükemmel lezzetler yaratmak. Evi ise işinde ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtı adeta; yaşam stilleri, zengin yaşam kültürüyle bir araya geliyor, aile ve dostlar için eşsiz bir mekan oluşturuyor. 1960’lı yıllarda inşa edilmiş bu üç katlı yapı 250 m² lik bir alana yayılmış. Dışardan bakıldığında sade bir görünüme sahip ev, içeri adım attığınız anda sahip olduğu lüks hippi tarzına ek olarak müthiş İsveç tasarımlarıyla oluşturulan modern bakışıyla da büyülüyor, şaşırtıyor.
SALONDAN DETAYLAR Mutfak bölümünün önündeki yemek masasının üzerinde yer alan tüm mumluklar yıllar içinde biriktirilen parçalar. İçinde kitapların sergilendiği cam kapaklı dolap, bir antikacıda keşfedilmiş. Salondaki oturma bölümünden bahçenin yemyeşil atmosferini izlemek mümkün. Bu manzara, yeni yıl süslemeleriyle daha da keyifli bir özellik kazanıyor.
SALON – YEMEK BÖLÜMÜ Kanepeden yemek bölümüne ve açık plan mutfağa bakış… Tibet dua masası, oturma bölümünde orta sehpa işlevinde. Yemek masası ise eski bir Fransız masası, tablası çinko ile kaplanmış. Etrafında, eski ahşap kilise sandalyeleri yer alıyor, Kopenhag’da Atelier September’dan satın alınmış. Avize eski bir Fransız parça. Mekandaki diğer avize ise Ingo Maurer tasarımı. Deri sandalye Au Maison’dan tercih edilmiş.
Mekanın tasarımı Phillipsen tarafından gerçekleştirilmiş. Sade ve net çizgilere sahip şık bohem, bu evi tanımlamak için uygun bir şifre. Yüksek tavanlar ve geniş mekanlara ek olarak yılın bu döneminde ortaya çıkan göz alıcı Noel süslemeleri ve dünyanın pek çok yerinde keşfedilmiş obje ve deneyimler sergilenen göz alıcı başlıklar… Marianne Phillipsen tarafından hayata geçirilen bu mekan onun yaşam tarzını da yansıtıyor. Yaratıcı bakış açısı, obje ve mobilyaları daha önce denenmemiş bir şekilde buluşturmasına fırsat veriyor. Bu evde her şey mümkün, ev sahibi de tekliflere ‘evet’ cevabını verecek tarza sahip. McMillan davet organizasyon işinden de bahsedecek olursak davet, organizasyon, fuar, ürün veya fotoğraf sergisi gibi konularda büyüklü küçüklü pek çok firmaya hizmet sunuyor. Buna ek olarak, India Copenhagen adlı firma ile mücevher, yastık ve giysi tasarımı konusunda uzmanlaşmış. Hatta daha da ileriye gidip, dördüncü bir iş olarak McMillan Wine adlı küçük bir şarap işi bile kuracak vakit bulmuş.
YEMEK BÖLÜMÜ Yemek masasının üzerindeki eski ahşap tepsi Rosmosegaard’da, eskiden beri biriktirilen mumlukları ağırlıyor. Yemek masasının tablası çinko ile kaplı, etrafını saran sandalyeler ise eski ahşap kilise sandalyeleri, Atelier September’dan alınmış. Mutfaktan yemek bölümüne bakışta bahçenin yemyeşil yüzü, manzarayı muhteşem kılıyor. Pencere önündeki yılbaşı süsleri heyecen verici bir dekor oluşturmuş.
Ev sahibi resmin geneline ve detaylarına aynı derecede önem veriyor, tıpkı yeni yıl için süslenmiş Kopenhag kentinin kuzeyinde konumlanan evinde olduğu gibi. Buraya 2003 yılında yerleşmiş ve ilk işi mekana kendini tarzını yansıtmak olmuş. Duvarları ortadan kaldırmış, tavan ve zemini yeniden renklendirmiş. Evin yerleşimi ise içinde yaşayacak olan dört erkek çocuğa da uygun şekilde, açık plan olarak ama herkese yetecek miktarda yatak odası eşliğinde yeniden yapılandırılmış. Giyinme odası, ofis ve çamaşır odası gibi bölümler bu yapılandırmanın ardından ortaya çıkmış. Her ihtiyaç için akıllı çözümler düşünülmüş ve hepsi de sevimli dokunuşlarla farklı bir bakış kazanmış. ‘Burada yaşamın en büyük özelliği açıklığı hissetmek. Benim gibi meraklı, evde neler olup bittiğinden haberdar olmak isteyen biri için böylesi açık alanlarda yaşamak rahatlatıcı ve sevimli’ diye anlatıyor Marianne…
MUTFAK Phillipsen buraya taşındığında ilk iş olarak mutfağı açık plan olarak yeniden tasarlamış. Ikea tasarımlarıyla tamamlanan mutfakta farklı renklerdeki Bobboo sandalyelere yer verilmiş. Ikea tasarımları ile eski metal Fransız masanın uyumlu birlikteliği göze çarpıyor. Duvarda, Arne Jacobsen tasarımı saat asılı. Mutfakta yer alan meyveler bile yılbaşı kutlamalarına uygun bir dekoratif düzende sergileniyor. Marianne Phillipsen, mutfak tezgahını pratik olması sebebiyle siyah seramik kaplama olarak tercih etmiş. Ama bu seçim sadece pratik olmakla kalmamış, zarif bir görünüm de sergilemiş. Üzerine yerleştirilen kırmızı kaselerle de göz alıcı bir dekor sağlanmış.
Yemek odası ve mutfağın yer aldığı yaşam alanı açık plan tasarlanmış. Bu konularla ilgi tüm işlevler aynı mekanda bir araya getirilmiş. Pek çok misafir ağırlamak için bile tek bir mekan yeterli. Mutfak küçük olmasına rağmen oldukça işlevsel, ayrıca yaşam alanı ile açık plan bir tasarıma sahip olunca istenildiğinde daha geniş ve eğlenceli bir atmosfere sahip olabiliyor. Geniş panaromik pencereler tüm cepheyi kaplıyor, mekana yaz kış inanılmaz bir ışık akımı ve mükemmel bir bahçe manzarası kazandırıyor. ‘Akvaryumda yaşamak gibi umutsuz bir hayalim var, belki bu yüzden iç mekanla dış mekanı birleştirmeyi seviyorum’ diyor Marianne Phillipsen. Yaşam alanındaki beyaz çerçeveler iç ve dış mekan arasındaki geçişi akıcı hale getiriyor. Daha önce siyah renkte olan çerçevelere beyaz bir bakış kazandırmak için kilolarca boya kullanılmış, sonunda istenilen sonuç elde edilmiş. Dış mekanda yer alan tüm yeşillikleri korumayı tercih etmişler. ‘Yaz kış, herngün burada oturuyoruz, yeşil olduğu zaman çok daha güzel görünüyor’ diyor. Buna rağmen mekanda koyu renk perdelere de yer veren ev sahibi, bunu mekanda özerklik ihtiyacı olduğu zamanlar için düşünmüş.
YATAK ODASI Mekanda European House of Beds’ten seçilen bir yatak bulunuyor. Duvara dayalı bambu merdiven, tıpkı yatak üzerinde yer alan yastıklar gibi De Fire Årstider’den seçilmiş. Yatak örtüsü India Copenhagen, lamba ise IQ’dan satın alınmış. Day Home marka yastıklar ve cam takılar yatak odasının atmosferini ısıtıyor. India Copenhagen’dan satın alınan küçük çam ağacı ve kokulu mumlar, yatağın hemen üzerindeki rafa yerleştirilmiş. Bu düzenleme yatak başı görevini de üstlenmiş.
Akıcı mekanlar yaratmak amacıyla tüm duvarların yıkıldığı bu ev, yaşayanları için mutlu bir atmosferi temsil ediyor…
DERLEYEN REVNA ÖZCAN YAPIM & STYLING LYKEE FOGED FOTOĞRAFLAR MORTEN HOLTUM
